top of page

2020 ve Sonrasında Dünyada Meydana Gelen Askerî Darbeler - ÇAD

Updated: Aug 25




ree


1. GİRİŞ

Eski bir Fransız sömürgesi olan ülke 11 Ağustos 1960 tarihinde bağımsızlığını kazanmış ve aynı yıl Birleşmiş Milletlere üye olmuştur. Cumhuriyet idaresiyle yönetilmekle birlikte Millet Meclisi 1975 darbesinden itibaren 2006 anayasına kadar kapalı kalmıştır. Bu tarihten itibaren hükümet kontrolunda da olsa çalışmaya başlayan bir meclis söz konusudur. 2018 yılında yetkileri daha da kısıtlansa da çalışmaya devam eden meclis en son 2021 darbesiyle feshedilmiş ve halen kapalı durumdadır. Kısacası Çad’ın siyasi tarihi, sıkça yaşanan darbeler ve otoriter yönetimler nedeniyle Ulusal Meclisin düzenli işleyişine izin vermemiştir.

Orta Afrika’nın Sahel kuşağında yer alan Çad; Libya, Sudan, Orta Afrika Cumhuriyeti, Nijer, Nijerya ve Kamerun ile komşu bir kara ülkesidir. Çad'ın Mayıs 2025 worldometers.info verilerine göre nüfusu 20.881.718 kişidir. Tarım ve hayvancılık temelli bir ekonomiye sahip olan Çad, tarihsel olarak siyasi istikrarsızlık, etnik çatışmalar ve ekonomik zorluklarla mücadele etmiştir ve bugün de etmektedir.


2. DARBEYE GÖTÜREN GELİŞMELER

a. Siyasi Durum

Çad 2018’de anayasal bir değişiklikle yarı başkanlık sisteminden tam başkanlık sistemine geçmiş ve bu değişiklik, Deby’nin iktidarını 2033’e kadar uzatma potansiyeli taşıyan bir “anayasa darbesi” olarak nitelendirilmiştir. Yeni anayasa, devlet başkanına geniş yetkiler tanırken başbakanlık makamını kaldırmış ve muhalefetin hareket alanını daraltmıştır. 2020’ye gelindiğinde, Deby’nin altıncı dönem için adaylığını açıklaması, muhalif grupları bir araya getirerek protestoları tetiklemiş, “Vakit Tamam Hareketi” gibi muhalefet girişimleri, Deby’nin otoriter yönetimine karşı geniş çaplı eylemler düzenlemiştir. Bu protestolar, hükümet tarafından yasaklanmış ve sosyal ağlara erişim kısıtlanmıştır.

b. Sosyal Durum

Çad’ın sosyal yapısı, etnik ve dini çeşitlilikle şekillenmiştir. Çad’ın resmî dili Fransızca olmakla birlikte ülkede farklı dil ailesine mensup 100’den çok mahallî dil konuşulmaktadır. Çad halkı Araplar, Fûlânîler (Pöller) ve Saralar olmak üzere üç ana gruba bölünmüş ve bunlar da kendi içlerinde alt gruplara ayrılmışlardır. Ayrıca Tibesti ve Enîdî’de yaşayan ve sayıları az olmakla beraber siyasî faaliyetlerde önemli rol oynayan Tûbûlar da (veya Tibu) bulunmaktadır. Ülkenin kuzeyinde yaşayan Araplar, Fûlânîler, Sudan tipi zenciler ve Tûbûlar müslüman, güneyde yaşayan ve 1 milyona yakın nüfuslarıyla en büyük etnik grubu oluşturan Bantu kökenli Saralar ise animisttirler.

Ülke nüfusunun yaklaşık yarısı Müslüman, diğer yarısı ise Hristiyan veya animisttir. Müslüman kuzey ile Hristiyan güney arasındaki tarihsel gerilimler, sosyal istikrarsızlığın temel kaynaklarından biridir. 2020 öncesinde, özellikle kuzeydeki isyancı gruplar (örneğin, Çad Millî Hürriyet Cephesi) ve Boko Haram gibi cihatçı örgütlerin faaliyetleri, sosyal huzursuzluğu artırmıştır. Genç nüfusun yüksek işsizlik oranlarıyla karşı karşıya olması ve devlet hizmetlerinin yetersizliği, özellikle şehirlerde toplumsal hoşnutsuzluğu körüklemiştir.


c. Ekonomik Durum

Çad toprakların yarısı çöl olup tarıma elverişli arazi azdır. Çad ekonomisi, büyük ölçüde tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Aktif nüfusun %90’ı bu sektörlerde çalışır ve milli gelirin %45’i tarımdan sağlanır. Pamuk, ihracatın %80’ini oluştururken, hayvancılık (sığır, keçi, deve) ve balıkçılık da önemli gelir kaynaklarıdır. 2020 itibarıyla dış borç seviyesinin yükselmesi ve halkın yoksullaşması, Deby yönetimine yönelik eleştirileri artırmıştır. Üstelik düşük ham petrol fiyatları, teknolojik yetersizlikler ve siyasi istikrarsızlık da ekonomik büyümeyi sekteye uğratmaktadır. Ülkenin yer altı kaynaklarının (örneğin, petrol) yeterince işletilememesi, ekonomik kalkınma için gerekli finansman ve teknik yardım açısından dışa bağımlılığı zorunlu kılmaktadır.

d. Tarihsel Arka Plan


Yukarıda ifade edilen siyasi, sosyal ve ekonomik koşullar, 2020 ve sonrasında Çad’da yaşanan darbe girişimlerini doğrudan etkilemiştir. Sosyal huzursuzluk ve ekonomik yoksulluk, özellikle genç nüfus arasında hükümete karşı öfkeyi artırarak isyan hareketlerini teşvik etmiştir. Ayrıca, kuzeydeki silahlı grupların Libya ve Sudan’dan aldığı destek de darbe girişimleri için lojistik ve askeri açıdan motive edici bir unsur olmuştur.

Bu arada asıl atlanmaması gereken gerçek ise ülkede hüküm süren otoriter yönetimin ve muhalefete yönelik baskıcı politikaların, isyancı grupların ve muhaliflerin darbe girişimlerini meşrulaştırma çabalarına zemin hazırlamış olduğudur. 2020 öncesinde Çad, 1990’dan beri iktidarda olan Cumhurbaşkanı İdris Deby Itno’nun otoriter yönetimi altında bulunmaktadır. Deby, Yurtsever Kurtuluş Hareketi (MPS) lideri olarak, 1990’da askeri bir darbeyle Hissène Habré’yi devirerek iktidarı ele geçirmiş ve sonraki yıllarda yapılan seçimlerde yüksek oy oranlarıyla tekrar tekrar Cumhurbaşkanı seçilmiştir.

Idris Deby, Cumhurbaşkanı Habré’nin Savunma ve Güvenlik Danışmanı iken 1989’da ilişkilerinin bozulması ve Habré yönetimini devirmeye çalışmakla suçlanınca Sudan’a kaçmıştır. Hartum’un desteğiyle Mart 1990’da Yurtsever Kurtuluş Hareketi (Mouvement Patriotique du Salut- MPS) adıyla bir isyan başlatan Deby aynı yılın Aralık ayında Habré’nin ülkeden kaçmasına neden olan askeri bir darbeyle yönetimi ele geçirmiştir. Yurtsever Kurtuluş Hareketi’ni siyasi parti olarak iktidara taşıyan Deby başlangıçta çok partili bir demokrasiye dair sözler verse de uygulamada çok farklı hareket etmiş, kendi yakınlarına hükümette, ekonomide ve orduda kilit roller vermiştir. Yürütmenin yetkilerini sınırlandırmak için çok sık atamalar yaparak iktidarını sağlamlaştırmıştır. Deby döneminde, 1991’den 2018’e kadar 17 başbakan değişmiş, sonunda ise 2018 anayasa değişikliği ile başbakanlık makamı kaldırılarak tüm yetkiler devlet başkanına devredilmiştir. 11 Ağustos 2020’de Çad’ın bağımsızlığının 60. yılı vesilesiyle kendisine Mareşal rütbesi verilmiştir.

30 yıldır Çad’ı adeta demir bir yumrukla yöneten Deby, 70’li yılların ortalarında Fransa’da havacılık eğitimi alarak pilot olmuş, 1986’da yeniden Fransa’ya giderek Yüksek Savaş Okulu (École Supérieure de Guerre)’nda askeri eğitim almıştır. Sonrasında da doğal olarak Fransa’ya olan yakınlığı devam etmiştir. Fransa 2008 ve 2019’da Deby’ye karşı yapılan darbe girişimlerinin engellenmesinde önemli rol oynamıştır.


3. 2021 DARBESİ VE GELİŞİM SÜRECİ

2021 Çad askeri darbesi, 20 Nisan 2021 tarihinde Çad Cumhurbaşkanı Idriss Déby Itno'nun isyancı gruplarla çatışmada ölmesiyle başlayan ve oğlu Mahamat Idriss Déby'nin liderliğinde bir askeri konseyin iktidarı ele geçirmesiyle sonuçlanan bir süreçtir.

11 Nisan 2021’de yapılan başkanlık seçimleri, Çad’da siyasi gerilimin doruk noktasına ulaştığı bir döneme denk gelmiştir. Deby’nin altıncı dönem adaylığı, muhalefet tarafından yoğun şekilde protesto edilmiştir. Seçim sonuçları da muhalefet tarafından hileli olarak nitelendirilmiş ve ülkede gerginlik artmıştır.

Bu arada seçimlerin ardından 20 Nisan 2021 tarihinde, kuzeydeki isyancı grup FACT (Front pour l’Alternance et la Concorde au Tchad), Libya destekli bir saldırı başlatmıştır. Deby, FACT ile giriştiği bu çatışmalar sırasında cephede yaralanarak ölmüştür. 1990 yılında darbeyle iktidara gelen ve 30 yılı aşkın süre boyunca Çad'ı yöneten Déby’nin ölümü, 11 Nisan 2021'de yapılan ve yeniden seçildiği tartışmalı cumhurbaşkanlığı seçimlerinin hemen ardından gerçekleşmiştir.

Ölümünün ardından, Çad ordusu bir darbe gerçekleştirerek yönetimi ele geçirmiş ve Deby’nin oğlu Mahamat İdris Deby’yi Geçici Askeri Konsey (CMT) başkanı olarak atamıştır. Mevcut rejimin devamını sağlayan bu olay, Çad’da “yumuşak bir darbe” olarak nitelendirilmiş, ancak anayasal düzen askıya alınmıştır.


Déby'nin ölümü, Çad'ın siyasi ve askeri yapısında bir güç boşluğu yaratmıştır. Aynı gün, Çad ordusu, devlet televizyonunda yaptığı açıklamada Déby'nin öldüğünü duyurmuş ve başkent N'Djamena'da sokağa çıkma yasağı ilan etmiştir. Ordu, anayasayı askıya alarak hükümeti ve Ulusal Meclis'i feshettiğini açıklamıştır. Bu adım, Çad anayasasının cumhurbaşkanının ölümü durumunda Meclis Başkanı'nın geçici olarak görevi devralmasını öngören maddelerine aykırıydı.

Déby'nin ölümünün ardından, aynı gün ordu, 14 generalin yer aldığı bir Geçiş Askeri Konseyi (Conseil Militaire de Transition - CMT) kurduğunu duyurmuş, Konseyin başına da Idriss Déby'nin 37 yaşındaki oğlu General Mahamat Idriss Déby getirilmiştir. Mahamat Déby, babasının döneminde elit bir birlik olan Cumhurbaşkanlığı Muhafızlarının komutanı olarak görev yapmıştır. Konsey, 18 ay süreyle ülkeyi yöneteceğini ve ardından demokratik seçimler düzenleyeceğini taahhüt etmiş ancak bu karar anayasal düzene aykırı olduğu için hem iç hem de dış aktörler tarafından tartışma konusu olmuştur.

Konsey başkentteki güvenliği sağlamak için hızla harekete geçmiş, N'Djamena'da tanklar ve zırhlı araçlar stratejik noktalara yerleştirilmiştir. Ordu, FACT isyancılarının başkent çevresindeki ilerleyişini durdurmak için kuzeydeki çatışmalara odaklanmıştır. Déby'nin cenaze törenini organize eden Konsey ulusal yas ilan etmiş, cenaze töreni 23 Nisan 2021'de başkentte devlet töreni şeklinde yapılmıştır.

Törene Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron gibi uluslararası liderler de katılmıştır. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çad Cumhurbaşkanı İdris Deby Itno'nun hayatını kaybetmesi dolayısıyla oğlu ve Çad Askeri Geçiş Konseyi Başkanı Mahamat İdris Deby Itno'yu telefonla arayarak taziyelerini iletmiştir.


Darbenin hemen ardından, Çad'daki muhalefet partileri ve sivil toplum örgütleri, askeri konseyin kurulmasını anayasaya aykırı bir darbe olarak nitelendirniş, Mahamat Déby'nin liderliğini "hanedan yönetimi" olarak eleştirmiş ve sivil bir geçiş hükümeti kurulmasını talep etmiştir. 26 Nisan 2021'de, N'Djamena'da askeri konseyi protesto eden gösteriler düzenlenmiş, gösterilerde güvenlik güçlerinin müdahalesi sonucu en az beş kişi hayatını kaybetmiş, onlarca kişi yaralanmış ve yüzlerce kişi gözaltına alınmıştır.

Geçiş Askeri Konseyi yönetimi sağlamlaştırmak için sivil bir başbakan atamıştır. Eski muhalefet liderlerinden, daha önce de 2016-2018 yılları arasında Çad Başbakanı olarak görev yapmış olan Albert Pahimi Padacké, 26 Nisan 2021'de geçici başbakan olarak göreve başlamıştır. Padacké, 3 Mayıs 2021'de 40 kişilik bir hükümet kurmuş, bu hükümette muhalefet temsilcileri ve farklı gruplardan isimler de yer almıştır.

Ağustos 2021'de konsey, geçiş sürecini yönetmek için bir Geçiş Ulusal Konseyi (Conseil National de Transition) kurmuştur. Konsey çeşitli siyasi ve toplumsal gruplardan temsilciler içerse de uygulamada Mahamat Déby'nin liderliği altında askeri kontrol devam etmiştir. 2021'in ikinci yarısında, Mahamat Déby liderliğindeki konsey, hem iç hem de dış desteği güçlendirmeye odaklanmış, Fransa'nın askeri ve diplomatik desteği konseyin uluslararası meşruiyetini artırmıştır. İçeride ise orduya sadık kabile liderleri ve yerel elitlerle ittifaklar kurularak yönetim sağlamlaştırılmıştır. Ancak muhalefetin protestoları ve kuzeydeki isyancı faaliyetler, geçiş sürecinin kırılganlığını göstermeye devam etmiştir. FACT ve diğer isyancı gruplarla ateşkes görüşmeleri başlatılmış ancak bu görüşmeler de sonuçsuz kalmıştır. Etnik ve bölgesel çatışmalar, özellikle kuzey-güney ayrışması, darbe sonraki dönemlerde de devam etmiştir.

Konsey ulusal diyalog görüşmeleri düzenleme sözü vermiş ve 2022 sonuna kadar seçim takvimi oluşturmayı planladığını açıklamıştır. Ancak muhalefet ve sivil toplum, bu görüşmelerin kapsayıcı olmadığını ve konseyin Deby ailesinin iktidarını sürdürme aracı olduğunu ve iktidarı bırakmaya niyetli olmadığını savunmuştur. Ekim 2022’de, başkent N’Djamena’da düzenlenen protestolarda onlarca kişi hayatını kaybetmiş, bu da sosyal gerilimi daha da artırmıştır.

Uluslararası toplumun darbe karşısında verdiği tepkiler farklı olmuştur. Afrika Birliği (AU), anayasal düzene aykırı olduğu gerekçesiyle darbeyi kınamış ve Çad'ın üyeliğini askıya almakla tehdit etmiştir. Ancak AU'nun yaptırımları sınırlı kalmıştır. ABD ve Avrupa Birliği daha temkinli bir yaklaşım sergileyerek sivil yönetime geçiş çağrısında bulunmuştur. Fransa ise Çad'ın eski sömürgeci gücü olarak, Mahamat Déby liderliğindeki konseyi desteklediğini açıklamıştır. Çünkü Fransa Çad'ı Sahel bölgesindeki terörle mücadelede kilit bir müttefik olarak görüyordu ve Déby ailesiyle de uzun süredir yakın ilişkiler içinde bulunuyordu. Fransa ve G5 Sahel ülkeleri gibi uluslararası aktörlerin desteği, Çad’ın bölgesel istikrar için stratejik önemini sürdürmesine imkân sağlamıştır.

Darbenin ardından FACT isyancıları, kuzeydeki Tibesti ve Kanem bölgelerinde orduyla çatışmaya devam etmiştir. Nisan ayı sonlarında Çad ordusu, Fransız hava desteğiyle isyancılara karşı büyük bir operasyon başlatmıştır. FACT lideri Mahamat Mahdi Ali, Libya'ya çekilmek zorunda kalmış ancak grup tamamen etkisiz hale getirilememiştir. Çad ordusu başkent çevresindeki güvenliği sağlasa da kuzeydeki düşük yoğunluklu çatışmalar sürmüştür.


4. ULUSAL DİYALOG SÜRECİ

2022 yılında Çad’da düzenlenen Ulusal Diyalog, Askeri Geçiş Konseyi (CMT) lideri Mahamat Idriss Déby’nin demokratik seçimlere geçiş sürecini yönetmek için taahhüt ettiği belki de en önemli adımdır.

Ulusal Diyalogun başlangıçta 15 Şubat 2022’de Doha/Katar’da başlatılması planlanmış, ancak çeşitli nedenlerle 10 Mayıs 2022’ye ertelenmiştir. Askeri Geçiş Konseyi ile Çad Değişim ve Uyum Cephesi (FACT) gibi silahlı muhalefet grupları arasında yapılan Doha’daki ön görüşmelerde kapsamlı bir diyalog için zemin hazırlanmıştır.

Ulusal Diyalog, 20 Ağustos 2022’de başkent N’Djamena’da resmen başlamış, süreç siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları, dini liderler, etnik grup temsilcileri ve bazı silahlı gruplardan yaklaşık 1.400 delegenin katılımıyla gerçekleşmiştir. Ancak FACT gibi bazı kilit muhalefet grupları, sürecin meşruiyetine güvenmedikleri gerekçesiyle katılmayı reddetmiştir.

Diyalog, yeni anayasa taslağı, seçim takvimi, federalizm tartışmaları, ordu reformu ve etnik temsiliyet gibi konuları ele almıştır. Ancak Ekim 2022’de geçiş sürecinin uzatılacağının açıklanmasıyla birlikte ciddi protestolar meydana gelmiştir. N’Djamena, Moundou, Doba ve Koumra’da düzenlenen ve yaklaşık 50 kişinin hayatını kaybettiği ve 300 kişinin de yaralandığı gösteriler sonrası sokağa çıkma yasağı ilan edilmiştir.

Ulusal Diyalog, 18 aylık geçiş sürecini iki yıl daha uzatarak Ekim 2024’e kadar ötelemiştir. Mahamat Déby 10 Ekim 2022’de, geçici cumhurbaşkanı olarak yemin etmiş ve Askeri Geçiş Konseyi’nin yerine Geçiş Konseyi kurulmuştur.

Diyalog, yeni bir anayasa taslağı hazırlanmasını ve cumhurbaşkanlığı ile yasama seçimlerinin 2024’te yapılmasını kararlaştırmıştır. 2023’te yapılan anayasa referandumu, cumhurbaşkanlığı görev süresini 6 yıldan 5 yıla indirmiş ve asgari yaşı da 40’tan 35’e düşürmiş, bu da Mahamat Déby’nin adaylığına zemin hazırlamiştır. Neticede 6 Mayıs 2024’te yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerini Mahamat Déby kazanmış ve 23 Mayıs 2024’te cumhurbaşkanı ilan edilmiştir.


5. SONUÇ

2021’de Deby’nin ölümü ve CMT’nin kurulması, rejimin devamını sağlasa da, demokratikleşme ve istikrar yönünde somut adımlar atılamamıştır. Darbe, Çad’ın zaten kırılgan olan ekonomisini daha da kötüleştirmiş, yatırımcı güveni azalmış, dış yardım akışı yavaşlamış ve petrol gelirlerindeki düşüş devam etmiştir. Tarım sektörü, güvenlik sorunları nedeniyle üretimde aksamalar yaşamıştır.

2022’de gerçekleştirilen ulusal diyalog sonrası Mahamat Déby liderliğindeki geçiş sürecinin 2024’e kadar uzatılması ve Déby’nin 2024 seçimlerini kazanması muhalefette meşruiyet tartışmalarına yol açmıştır. Çad siyasi baskılar, sınırlı demokratik ilerleme ve bölgesel istikrarsızlıkla mücadele ederken, Déby rejimi ise güç konsolidasyonuna odaklanmış görünmektedir.

Çad’da insan hakları ihlalleri, özellikle muhalefete ve medyaya yönelik baskılar, 2025’te de devam etmektedir. Uluslararası Af Örgütü’nün 2022/23 raporuna göre, Çad’da keyfi tutuklamalar ve özgürlük kısıtlamaları sürmektedir.

Çad, ekonomik yoksulluk ve insani krizlerle mücadele ederken, Çad Gölü’nün küçülmesi, tarım ve balıkçılığı olumsuz etkilemiş, mülteci akını ve gıda güvensizliği sorunları derinleşmiştir.

Bu arada Mahamat Idriss Déby Itno, babasının aksine, Fransa’ya daha mesafeli bir politika izlemeye başlamış ve başta Rusya olmak üzere başka partnerler arayışına girmiştir. 2024’te Fransa ile güvenlik ve savunma anlaşmasını iptal etmiş ve Fransız askerleri Çad’ı terk etmek zorunda kalmıştır.


2025 itibarıyla kuzeydeki FACT isyanları ve Boko Haram tehdidi devam etmektedir. Çad, kuzeydeki FACT isyanları ve batıda Boko Haram saldırılarına karşı mücadeleye devam etmektedir. 2025’te Nijerya sınırındaki bir askeri üsse düzenlenen saldırıda 40 asker ölmüştür ki bu da güvenlik sorunlarının hala devam ettiğini göstermektedir.

Siyasi belirsizlik, güvenlik problemleri ve ekonomik zorluklarla mücadele etmek zorunda olan Çad’ın geleceği, iç siyasi uzlaşma, ekonomik reformlar ve bölgesel desteklere bağlı olarak şekillenecektir. Déby rejimi uluslararası destekle gücünü korumayı başarsa da iç muhalefetle uzlaşma yollarının bulunamaması ve bölgesel istikrarsızlık durumu ülkedeki gerilimin düşmesine engel olmaktadır.



Kaynaklar


Mesaj Bırakın, Fikirlerinizi Söyleyin

© 2025 by Askeri Analiz.

bottom of page