top of page

2020 ve Sonrasında Dünyada Meydana Gelen Askerî Darbeler - BURKİNA FASO

Updated: Aug 25


ree

1.         GİRİŞ


Burkina Faso, 1896’da Fransız sömürgesi olmuş ve 1960 yılında Yukarı Volta adıyla bağımsızlığını kazanmıştır. Fransa’ya bağımlı bir yapının miras alındığı bağımsızlık sonrası dönemde, ülkedeki siyasi istikrarsızlık ve ekonomik zorluklar sık sık darbelerin yaşanmasına zemin hazırlamıştır.


2022 yılı Burkina Faso için gerek siyasi açıdan gerekse güvenlik açısından krizlerin zirve yaptığı bir yıl olmuştur. 24 Ocak’ta, Cumhurbaşkanı Roch Marc Christian Kaboré, cihatçı isyanla mücadelede başarısız olduğu gerekçesiyle Yarbay Paul-Henri Sandaogo Damiba liderliğinde bir darbeyle devrilmiştir. Yurtsever Koruma ve Restorasyon Hareketi (MPSR) adlı cunta, ülkeye düzen getirme sözü vermiş ancak bu umutlar kısa sürede sönmüştür. Damiba yönetimi güvenlik ve ekonomik sorunları çözememiş, 30 Eylül 2022’de, Yüzbaşı Ibrahim Traoré bu defa başka bir darbeyle Damiba yönetimine son vermiştir.


Ocak darbesi Kaboré’nin başarısızlıklarına tepki olarak halkın bir kısmından destek görmüş, ancak Damiba’nın vaatleri gerçekleşmemiştir. Eylül darbesi ise Traoré’nin Fransa karşıtı söylemleriyle popüler olsa da bu popülerlik artan insani kriz ve uluslararası izolasyon tarafından sınırlanmıştır. Her iki müdahale de Burkina Faso’nun derin sorunlarının (sömürge mirası, cihatçı tehditler, yoksulluk, halkın öfkesi vb.) birer yansıması olarak görülebilir.


2.         DARBENİN SEBEPLERİ


            a.         Coğrafi Sebepler


Burkina Faso, Batı Afrika’da denize kıyısı olmayan bir ülkedir. Mali, Nijer, Benin, Togo, Gana ve Fildişi Sahili ile komşudur. Coğrafi konumu darbenin meydana gelmesinde önemli bir rol oynamıştır.


Burkina Faso, Sahel bölgesinin bir parçasıdır ve 2010’lardan itibaren Mali’den yayılan cihatçı grupların (El Kaide ve IŞİD bağlantılı) hedefi olmuştur. Ülkenin kuzey ve doğu bölgeleri, zayıf devlet kontrolü ve zorlu arazi koşulları nedeniyle militanlar için uygun bir zemin sunmuştur. 2022 itibarıyla ülke topraklarının yaklaşık %40’ı devlet kontrolü dışındadır.


Komşu Mali ve Nijer’deki istikrarsızlık, Burkina Faso’ya sızan silahlı grupları güçlendirmiştir. Sınır bölgelerindeki zayıf güvenlik hükümetin bu alanları kontrol etme kapasitesini sınırlamıştır. Sahel bölgesindeki kuraklık ve çölleşme, tarım ve hayvancılığa dayalı geçim kaynaklarını tehdit etmiştir. Bu da kırsal kesimde yoksulluğu ve cihatçı gruplara katılma eğilimini artırarak güvenliği daha da kötüleştirmiştir. Zorlu arazi koşulları hükümetin güvenlik politikalarındaki başarısızlığını temel sebeplerinden biri olmuş ve darbe için bir zemin oluşturmuştur.


b.         Sosyal Sebepler


Burkina Faso’nun sosyal yapısı, etnik çeşitlilik ve toplumsal eşitsizliklerle şekillenmiştir. Ülkede yaklaşık 60 etnik grup bulunur ve Mossi halkı nüfusun çoğunluğunu oluşturur. Cihatçı gruplar Müslüman ve Hristiyan topluluklar arasında gerginlik yaratmış, özellikle kırsal bölgelerde toplumsal uyumu bozmuştur.


14 Kasım 2021 tarihinde Burkina Faso'nun kuzeyindeki Soum eyaletinde bulunan İnatta kasabasında gerçekleşen saldırı, cihatçı isyanın başlangıcından itibaren güvenlik güçlerine yönelik en ölümcül saldırılardan biri olarak kayıtlara geçmiştir. Saldırı Burkina Faso'da büyük bir öfkeye yol açmış ve hükümetin güvenlik politikalarına yönelik eleştirileri artırmıştır. Bu olay aynı zamanda Ocak 2022'deki Burkina Faso darbesinin temel nedenlerinden biri olmuştur.


Kaboré hükümetinin, artan terör saldırıları karşısında halkı koruyamaması, toplumsal hoşnutsuzluğu artırmıştır.  2021 İnata saldırısı halk arasında hükümetin güvenlik politikalarını terk ettiği algısını güçlendirmiştir.

Ayrıca Fransa’nın sömürgeci etkisine karşı artan toplumsal tepkiler de darbenin Fransa karşıtı bir söylemle halk tarafından desteklenmesine katkıda bulunmuştur. Toplumsal bölünmeler ve hükümetin güvenlik konusundaki başarısızlığı, halkın darbe liderlerine sempati duymasına neden olmuştur.


            c.         Siyasi sebepler


Kaboré hükümeti cihatçı isyanı kontrol altına almakta yetersiz kalmış, terör saldırılarının artması hükümetin meşruiyetini zayıflatmıştır. Kaboré’nin partisi İlerleme için Halk Hareketi (MPP), yolsuzluk suçlamalarıyla karşı karşıya kalmış, bu durum halk ve ordu nezdinde hükümetin meşruiyetini daha da erozyona uğratmıştır. Güvenlik güçleri içindeki yolsuzluk, maaş gecikmeleri ve cephedeki askerlerin yetersiz donanımı, ordu içinde hükümete karşı olan öfkeyi artırmıştır. Siyasi istikrarsızlık ve hükümetin kriz yönetimi konusundaki başarısızlığı, darbenin temel tetikleyici faktörlerinden biri olmuştur.


d.         Ekonomik Sebepler


Burkina Faso, dünyanın en yoksul ülkelerinden biridir. Ülke ekonomisi, altın, pamuk ve tarım ürünlerine dayalıdır, ancak yüksek işsizlik ve yoksulluk oranları halkın yaşam koşullarını zorlaştırmaktadır. Nüfusun büyük kısmı, temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanmaktadır. Sömürge mirası, ekonomik kaynakların adaletsiz dağılımına yol açmıştır. Siyasi elitlerin yolsuzluğu, bu eşitsizlik algısını güçlendirmiş ve halkın hükümete olan güvenini zayıflatmıştır.

Cihatçı isyanlar tarım ve madencilik sektörlerini olumsuz etkilemiştir. Kırsal bölgelerde yerinden edilen bir milyondan fazla kişi, ekonomik üretimi sekteye uğratmış, bu durum hükümetin ekonomik sorunlara çözüm üretme kapasitesini daha da zayıflatmıştır. Ekonomik sorunlar halkın ve ordunun hükümete olan öfkesini körükleyerek darbe motivasyonunu artırmıştır.


Fransız şirketlerinin altın madenciliği gibi kilit sektörlerdeki hakimiyeti, halk arasında ekonomik sömürü algısını güçlendirmiştir. Darbe aynı zamanda bu sömürüye karşı da bir tepki olarak görülmüştür.


3.         TARİHSEL ARKA PLAN


1960’ta bağımsızlığın kazanılması sonrası ilk devlet başkanı Maurice Yaméogo dönemi savurgan politikalar, rüşvetin yaygınlaşması ve ekonomik başarısızlıklarla öne çıkmaktadır. Söz konusu başarısızlıklar da 1966’da halk ayaklanması ve askeri darbeyle görevden alınmasına yol açmıştır. Darbe sonrası Sangoulé Lamizana liderliğinde yeni bir askeri yönetim kurulmuştur.


1970 ve 1977 anayasaları ile demokrasiye geçiş denemeleri yapılmış ancak siyasi anlaşmazlıklar istikrarsızlığı sürmesine neden olmuştur. Sonunda Lamizana da 1980’de bir darbeyle devrilmiştir. Yerine geçen Saye Zerbo’nun askeri yönetimi de ekonomik kriz ve yolsuzluk suçlamalarıyla 1982’de aynı akıbete uğramıştır.


Jean-Baptiste Ouédraogo’nun kısa süreli yönetimi de Thomas Sankara’nın 1983’teki devrimci darbesiyle sona ermiştir. Thomas Sankara, sosyalist politikalar ve anti-emperyalist duruşla ülkeyi dönüştürmeye çalışmış, ülkenin adı Burkina Faso (“dürüst insanların ülkesi”) olarak değiştirilmiştir. Ancak Sankara da 1987’de Blaise Compaoré tarafından düzenlenen bir darbe sonucu öldürülmüştür.


Compaoré’nin 2014’e kadar süren 27 yıllık yönetimi, tam olarak otoriter bir rejimle karakterize edilebilir. 1991 anayasası ile çok partili sisteme geçilse de seçimler genellikle tartışmalı olmuştur. Yoksulluk ve yolsuzluk halkın yönetime karşı tepkisini artırmış, 2014’te Compaoré’nin anayasayı değiştirerek görev süresini uzatma girişimi halk ayaklanmasıyla devrilmesine yol açmıştır.


Geçiş dönemi sonrasında 2015’te Roch Marc Christian Kaboré’nin seçilmesiyle demokratik bir süreç başlamıştır. Ancak 2010’ların ortasından itibaren Sahel bölgesindeki cihatçı isyanın Burkina Faso’ya sıçraması, güvenliği ve siyasi istikrarı tehdit etmeye başlamıştır. Kaboré hükümeti, artan terör saldırıları ve insani krizle mücadelede başarılı olamamıştır. 2021’de İnata’daki saldırı sonucu 49 jandarma ve 4 sivilin ölümü, hükümetin güvenlik güçlerini desteklemedeki yetersizliği olarak algılanmış ve ordu içindeki hoşnutsuzluğu artırmıştır.


4.         DARBELERİN GELİŞİMİ


a.         24 Ocak 2022 Darbesinin Gelişimi


23 Ocak 2022’de, askerler hükümetin cihatçı isyanla mücadeledeki yetersizliğini ve orduya yeterli destek sağlamamasını gerekçe göstererek isyan etmiştir. Darbenin ilk işaretleri Ouagadougou’daki Sangoulé Lamizana Kışlası’nda ve diğer şehirlerdeki askeri üslerde duyulan silah sesleriyle ortaya çıkmıştır.  


Hükümet başlangıçta darbe söylentilerini yalanlamış ve durumun kontrol altında olduğunu iddia etmiştir. Kaboré, darbenin ilk saatlerinde Twitter hesabından bir açıklama yaparak halkı sakin olmaya ve demokratik değerlere sahip çıkmaya çağırmış, ancak bu açıklama darbenin seyrini değiştirmeye yetmemiştir. 24 Ocak sabah saatlerinde, Ouagadougou’daki devlet televizyonu RTB’nin binası askerler tarafından ele geçirilmiştir.  Aynı gün, Yarbay Paul-Henri Sandaogo Damiba liderliğindeki MPSR, devlet televizyonunda bir bildiri yayınlayarak Cumhurbaşkanı Kaboré’nin devrildiğini duyurmuştur. Bildiride, anayasanın askıya alındığı, hükümetin ve parlamentonun feshedildiği, sınırların kapatıldığı ve ülke genelinde sokağa çıkma yasağı ilan edildiği belirtilmiştir.


MPSR, darbenin ilk günlerinde yönetimi hızlı bir şekilde konsolide edecek adımlar atmıştır. Damiba geçici cumhurbaşkanı olarak atanmış ve cuntanın önceliğinin güvenliği yeniden sağlamak olduğu vurgulanmıştır. Darbe başta gençler ve güvenlik krizinden doğrudan etkilenen kesimler olmak üzere halkın bir kısmı tarafından olumlu karşılanmış ve desteklenmiştir. Özellikle Ouagadougou’da hükümet karşıtı gösteriler düzenlenmiş, cuntanın Fransa karşıtı söylemleri halk arasında karşılık bulmuştur.


Darbenin hemen ardından Damiba, cuntanın lideri olarak, güvenlik politikalarını yeniden yapılandırma ve cihatçı isyana karşı daha etkili bir mücadele yürütme sözü vermiştir. Askeri yönetim, halkın desteğini kazanmak için Fransa’nın Burkina Faso’daki etkisini azaltma ve ulusal çıkarları önceleme söylemlerini öne çıkarmıştır.


            b.         24 Ocak Darbesinin Sonuçları


Kaboré’nin devrilmesi, Halkın İlerleme Hareketi (MPP) partisinin siyasi etkisini büyük ölçüde azaltmış, Parti liderleri ve Kaboré’ye yakın isimler, cuntanın hedefi haline gelmiştir. Ordu içindeki hoşnutsuzluk azalmış, darbe özellikle gençler ve kırsal kesimde yaşayanlar arasında destek bulmuştur.


MPSR güvenlik krizine odaklanarak orduyu yeniden yapılandırma ve cihatçı gruplara karşı daha agresif bir mücadele yürütme sözü vermiştir. Ancak uygulamada güvenlik durumunda belirgin bir iyileşme olmamış, cihatçı saldırılar devam etmiştir. Yeni yönetimin kaynak eksikliği ve lojistik sorunlar güvenlik politikalarının hayata geçirilmesini zorlaştırmıştır.


Fransa karşıtı söylemler, darbenin toplumsal desteğini artırmıştır. Fransa’nın Barkhane Operasyonu’nun etkisizliği ve Fransız şirketlerinin ekonomik hakimiyeti, halk arasında anti-emperyalist duyguları güçlendirmiştir.


Uluslararası toplum darbeyi kınamış ve demokratik yönetime dönüş çağrısında bulunmuştur. Afrika Birliği (AU) ve Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu (ECOWAS) darbeyi kınamış ve Burkina Faso’nun üyeliğini askıya almıştır. Yaptırımlar Burkina Faso’nun bölgesel ve uluslararası alanda izole olmasına yol açmış, üyelik askıya almaları zaten zayıf olan ekonomiyi daha da zorlamıştır.


Fransa, ABD ve Avrupa Birliği (AB) demokratik yönetime dönüş çağrısı yapmış Burkina Faso’ya sağlanan askeri ve ekonomik yardımları gözden geçireceklerini belirtmişlerdir. Bu durum cuntanın dış destek arayışını artırmış, Rusya gibi alternatif aktörlerle yakınlaşma çabalarına zemin hazırlamıştır.


Damiba, Ocak 2022’de yönetimi devralırken cihatçı isyanı bastırma ve güvenliği sağlama sözü vermiş, ancak 2022 boyunca El Kaide ve IŞİD bağlantılı grupların kuzey ve doğu bölgelerindeki saldırıları devam etmiştir. Damiba, cihatçılara karşı mücadelede Volontaires pour la Défense de la Patrie (VDP) adlı gönüllü milis gruplarını güçlendirmeye yönelik politikalar uygulamıştır. Ancak eğitimleri yetersiz bu gruplar yerel çatışmaları ve etnik gerginlikleri daha da artırmış, bu da güvenlik problemini daha karmaşık bir hale getirmiştir.


Damiba’nın yönetimi altında güvenlik ve ekonomik koşulların iyileşmemesi, halk desteğini erozyona uğratmıştır. Özellikle kırsal kesimde yaşayanlar, artan saldırılar ve yerinden edilmeler nedeniyle hükümete olan güvenini kaybetmiştir. Altın madenciliği gibi kilit sektörler, güvenlik sorunları nedeniyle üretimde düşüş yaşamıştır. 2022’de yerinden edilen kişi sayısı bir milyonu aşmıştır. Kırsal bölgelerde tarım ve hayvancılığın sekteye uğraması, gıda temin problemlerini artırmış, Damiba hükümetinin bu krize etkili bir çözüm üretememesi halkta öfkeye sebep olmuştur.


Sonuç olarak; Damiba’nın liderliği güvenlik krizini çözmede yetersiz kalmış, cihatçı saldırılar devam etmiş ve ordu içindeki hoşnutsuzluk yeniden su yüzüne çıkmıştır. Bu durum 30 Eylül 2022’de Yüzbaşı Ibrahim Traoré liderliğinde ikinci bir darbenin gerçekleşmesine yol açmıştır. Damiba devrilmiş ve Traoré MPSR’nin yeni lideri olmuştur. Ocak 2022 darbesi, Burkina Faso’da askeri yönetimlerin kırılganlığını ve istikrarsızlığın devam ettiğini göstermiştir.


c.         30 Eylül 2022 Darbesinin Gelişimi


Darbe, 30 Eylül 2022 sabahı erken saatlerde, özellikle cumhurbaşkanlığı sarayı ve MPSR karargahının çevresinde ağır silah sesleri ve patlamalarla başlamış, askeri birlikler stratejik noktaları ele geçirmiştir. Aynı gün akşam saatlerinde, Traoré liderliğindeki askerler devlet televizyonu RTB’yi ele geçirmiştir. Traoré televizyonda bir bildiri yayınlayarak, Damiba’nın görevden alındığını, anayasanın askıya alındığını, hükümetin ve geçiş yasama meclisinin feshedildiğini açıklamıştır. Traoré açıklamasında ayrıca sınırların kapatıldığını, akşam saat 21:00’den sabah 05:00’e kadar sokağa çıkma yasağı ilan edildiğini ve kendisinin MPSR’nin yeni lideri olduğunu da duyurmuştur.


2 Ekim 2022’de, dini liderlerin arabuluculuğuyla Damiba istifa etmiş ve güvenliği karşılığında Togo’ya sığınmış, böylece darbenin kansız bir şekilde sonuçlanması sağlanmıştır.

Traoré darbenin ardından halkın desteğini kazanmak için Fransa karşıtı söylemleri güçlendirmiş ve Rusya ile daha yakın ilişkiler kurma sinyali vermiştir. Ayrıca güvenlik politikalarını yeniden yapılandırma ve cihatçı isyana karşı daha etkili bir mücadele yürütme sözü vermiş, Damiba’ya kıyasla daha halkçı bir imaj çizmeye çalışmıştır. Ancak cunta demokratik kurumların yeniden kurulması için net bir takvim sunamamıştır


d.         30 Eylül 2022 Darbesinin Sonuçları


Her iki darbe de Burkina Faso'nun 1960'tan bu yana yaşadığı çok sayıda darbenin bir devamı olarak siyasi istikrarsızlığı pekiştirmiştir. Burkina Faso’nun 2015’ten beri sürdürdüğü demokratikleşme çabaları ciddi bir darbe almıştır.


Traoré liderliğindeki yönetim, Ekim 2022'de geçiş dönemi devlet başkanı olarak yemin etse de 26 Eylül 2023'te kendisi de başka bir darbe girişimiyle karşılaşmıştır. Bu girişim bastırılmış ancak istikrarsızlık halen devam etmektedir.


Cihatçı gruplara karşı mücadelede ilerleme sınırlı kalmıştır. Terör olayları artarken, Traoré yönetiminin muhalif köylerde sistematik katliamlar yaptığı iddiaları uluslararası toplumda endişe yaratmıştır.


Burkina Faso dünyanın en fakir ülkelerinden biri olmaya devam etmekte, güvenlik problemleri ve siyasi belirsizlik insani krizleri derinleştirmektedir. Cihatçı gruplar ve diğer militanlar hâlâ geniş bölgeleri kontrol etmektedir. Müslüman nüfusun çoğunlukta olduğu ülkede, maddi imkânsızlıklar nedeniyle ibadet ve eğitim altyapısı yetersizdir.


İbrahim Traoré, geçiş dönemi devlet başkanı olarak görevini sürdürse de yönetiminin meşruiyeti ve etkinliği tartışmalıdır. Traoré yönetiminin Rusya ile iş birliği, özellikle Kremlin desteğiyle nüfuz alanını genişletme çabaları dikkat çekmektedir.


Darbe halk arasında farklı kesimler arasında görüş ayrılıklarını artırmıştır. Cuntayı destekleyenler ile demokratik yönetime dönülmesini isteyenler arasında derin kutuplaşmalar oluşmuştur.


Bölgedeki askeri darbeler zinciri, ECOWAS ve AU’nun otoritesini zayıflatmış ve bölgesel istikrarsızlığı artırmıştır. ECOWAS, anayasal düzene dönüş için 1 Temmuz 2024 tarihine kadar bir takvim talep etmişse de bu süreçte belirgin bir ilerleme sağlanamamıştır.


Ülke yoksulluk, güvenlik tehditleri ve siyasi istikrarsızlık sarmalında bocalamaktadır. Halk temel ihtiyaçlara erişimde zorlanırken, uluslararası toplumun dikkati bölgedeki diğer krizlere kaymış durumdadır. Darbe sarmalında kısır bir döngünün yaşandığı Burkina Faso hem iç hem de dış politikada belirsiz bir gelecekle karşı karşıya görünmektedir.

 

 

 

Kaynaklar

 

 

 

Mesaj Bırakın, Fikirlerinizi Söyleyin

© 2025 by Askeri Analiz.

bottom of page